top of page

Sentimental Value - Manevi Değer (2025) Film Okuması

  • Yazarın fotoğrafı: Yağmur Naz Aydın
    Yağmur Naz Aydın
  • 13 Eki
  • 3 dakikada okunur

ree

“Dua etmek aslında tanrıyla konuşmak değil, çaresizliği kabul etmektir.”  -Manevi Değer, Joachim Trier


Bugün hakkında yazacağım film; uzun zamandır izlediğim en hisli, en gerçek ve en etkilendiğim filmlerden biri olan, hatta bence bu senenin en iyi film olabilecek “Sentimental Value”. Biraz iddialı bir giriş olsa da bu sene adını çok duyduğumuz bu filmi bugün Filmekimi’nde izleme şansı buldum. Joachim Trier’in baba-kız ilişkisine değindiği filmi klasik bir “daddy-issues” temasında değil. Daha katmanlı, daha derinlikli ve ben aslında bunun nevrotik yanından ziyade bu ilişkiyi onarmaya odaklandığını hissettim.


Filmin giriş kısmında Nora’yı aslında büyüdüğü ev üzerinden bir anlatıyla tanıyoruz. Anne ve babasının kavgaları arasında ezilerek büyümüş, kavgayı “gürültü” olarak tanımlamış, en nihayetinde babası evi terk ettiğindeyse sessizliğin altında ezildiğini hissetmiş bir kız çocuğu Nora. Kardeşi Agnes kendine bir aile kurabilmişken Nora’yı oyunculuk kariyerine odaklanmış, sık sık yalnızlıkla boğuşurken görüyoruz.


ree

“Ev, düş kurma yetimizi koruyan bir barınaktır. Evde düşler kurulur; ev, düşlerin evi olur.”  -Gaston Bachelard, Mekanın Poetikası


Film tiyatro oyuncusu Nora’nın çıkmak üzere olduğu oyunundan önceki anksiyetesiyle bizi baş başa bırakarak devam ediyor. Sonraki sahnedeyse Nora ve Agnes’i annelerinin cenazesinde görüyoruz, Nora babasının sesini duymanın şokuyla kardeşine haber vermeye gidiyor ve aslında hikayemiz burada başlıyor.


Nora’yı film boyunca sıkça “yuva” kavramıyla boğuşurken görüyoruz hatta bu kavram filmin ana hatlarından birini oluşturuyor diyebilirim. Yuva nedir? Anne, baba ve kardeşlerinle huzur içinde yaşadığın yer midir sadece? Yoksa insan kendi yuvasını kendi yaratabilir mi? Filmde bunu Agnes’in yapabildiğini ancak Nora’nın yapamadığını görüyoruz. Hatta bir sahnede Nora bunu sorduğunda Agnes, “Biz aynı çocukluğu yaşamadık, benim için sen vardın.” diyerek cevaplıyor.


ree

Yuva, genellikle aidiyet, güven ve huzurla ilişkilendirilen bir kavramken; filmde bunun tersyüz edildiğini görüyoruz. Hikaye çoğunlukla büyüdükleri ev üzerinden şekillenirken biz bu evi Nora’nın enkazı olarak sezimliyoruz. Tekrar Nora’nın çocukluğundaki açılış sahnesine döndüğümüzde babasının evin çöktüğüyle ilgili sözleri ve evdeki çatlaklar da bize Nora için bu yuvanın içten içe aynı evleri gibi kırıkları olduğunu gösteriyor. Zira Gustav da Nora’ya yazdığı yeni filmi için başrol teklifi sunarken Gustav’ın filminin de yine o evin içinde geçeceğini öğreniyoruz.


Bence Gustav’ın filminin bu evde çekilecek olması da Nora’nın filmi reddetmesinin sebeplerinden biriydi. Eğer Nora burada çekilecek filmde oynarsa ev artık onun için sadece bir hatıra değil, aynı zamanda sanatsal olarak da bir temsile dönüşecektir. Nora zaten babasıyla yakınlık kurmaya cesaret edemezken, ki bu sebeple senaryoyu bile okumak istememişti, bir de üstüne travmatik bir mekanda çalışmak onu daha da zorlayacaktır.


ree

Gustav’ın filmine odaklandığımızdaysa, filmi Nora’yı düşünerek yazdığını ve kendi büyüdüğü evde geçen, içeriğinde annesininkini andıran bir intiharı içeren bir yapım görüyoruz. Filmin bu yönlerden belli başlı travmalar üzerine kurulmuş olabileceğini düşünüyoruz ama Gustav ona her bu soru yöneltiğinde “Annemle ilgisi yok.” benzeri cevaplar vererek bizi de arada bırakıyor. Filmi Nora’yı düşünerek yazmasının altında aynı ev üzerinden kurulmuş ortak travmalar olabileceğini bize düşündürtüyor çünkü bahsi geçen ev, Gustav’ın ailesinin nesillerdir sahip olduğu bir ev. Burada da yine mekan üzerinden ortak travmaları olduğunu sezimliyoruz.


“Mekân, yalnızca içinde yaşanan değil, yaşantılar tarafından üretilen bir şeydir.” -Henri Lefebvre, Mekanın Üretimi


Finalde, Nora’nın teklifi kabul edip filmde oynadığı sahneyi izliyoruz. Ev, kırmızı-siyahtan beyaza boyanmış, Gustav içini baştan aşağı yenilemiş; belki kızıyla ortak yeni bir sayfa açmaya çalışmış, belki de sadece bunu dekor olarak istedi. Fakat izlerken set bittikten sonra ikisinin de birbirine ufak bir gülümsemeyle bakması benim birinci ihtimale inanmama sebep oldu. Mekanın hafızası ve yuva üzerine de bolca düşündüren Sentimental Value çekinmeden tavsiye edebileceğim bir film. Gelecek yazılarda görüşmek dileğiyle, yorumlarınızı aşağıya bekliyorum..


Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page